Ağız ve diş sağlığı genel sağlığın bir parçasıdır ve ağızda oluşan problemler vücudun diğer tüm organlarını etkiler. Ağızda oluşan bir çürüğün içerisindeki bakterilerin yediğimiz ve içtiğimiz gıdalar ile birlikte mideye oradan diğer organlara taşınma riskini aklımızdan çıkartmayalım. Ayrıca diş kökü veya diş etinde oluşan bir enfeksiyonun sadece ağız bölgesi ile sınırlı olduğunu düşünmek büyük bir yanılgı olur. Ağızdaki en ufak iltihap vücut savunma sistemini harekete geçirir. Buradaki enfeksiyon gelen savunma hücreleri ile baskılanıp kan yolu ile temizlenmek üzere diğer organlara taşınır. Eğer ağız içindeki enfeksiyon veya kist tedavi edilmez ise vücudumuz sürekli olarak bu savaşı vermek zorunda kalır. Sürecin bu şekilde uzayıp gitmesi sonunda böbrek ve karaciğer gibi önemli organlarımıza kalıcı hasarlar verebilir. Ağız sağlığı bu açıdan son derece önem verilmesi gereken bir konudur.
Genel sağlığımızı en çok etkileyen konunun beslenme olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Sindirim sistemi vücudun her türlü ihtiyacının karşılandığı mekanizmadır. Ağızda sindirim sisteminin ilk başladığı yerdir. İhtiyacımız olan tüm vitamin , mineral, protein, yağ ve karbonhidratın alındığı yer ağızdır. Bunların sağlıklı bir şekilde mideye aktarılması ve oradan bağırsaklara geçip vücut tarafından emilmesi ağzın işlevini sağlıklı bir şekilde yapması ile mümkün olabilir. Eksik dişler veya enfeksiyonlu diş ve diş etlerinin bu görevi düzgün yapması mümkün değildir.
Düzenli olarak diş hekimlerinin önerdiği şekilde dişlerin fırçalanması ağız bakımı için yapılması gereken en temel konudur. Fırçalama ile dişlerde ve ağız içinde bakteri birikimi engellenir. Diş ipi ve ara yüz fırçası kullanmak da fırçanın ulaşamadığı yerlerin temizliği için son derece önemlidir. Ayrıca 6 ayda bir diş hekimine kontrole gitmek hem ağız ve diş sağlığımız hem de sindirim sistemimiz için önemli bir konudur. Bu kontrollerde yeni oluşan çürükler ve ağızda oluşabilecek diğer sorunlar önceden tespit edilmiş olur. Bu sorunları erken teşhis edebilmek tedavinin daha kolay, daha kısa ve daha ucuz bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlar.
Çocuklarda süt diş dizisi yaklaşık 6. aydan itibaren çıkmaya başlar. İlk dişler çıktığı günden itibaren diş temizliğine başlanmalıdır. Belirli bir yaşa kadar çocuklar dişlerini fırçalayamayacağı için ebeveynlerin yardımcı olması gerekir. Peki bu kadar ufak bir bebeğin diş temizliği nasıl olur ? Evet dişler bebekken çıktığı için anne ve babalara önemli bir görev düşüyor. Yapılması gereken bebeğe bakan kişinin günde birkaç defa parmağına temiz bir gazlı bez dolayarak bebeğin dişini canını acıtmadan temizlemesidir. Başlarda zor gibi gelebilir ama ilk uygulamadan sonra son derece kolay olduğunu göreceksiniz. Bir süre sonra el alışacak ve bebek de bu işleme adapte olacaktır.
Bu şekilde ilk dişin çıkması ile başlayan ağız bakımı, çocuk büyüyüp fırça tutacak yaşa gelene kadar devam etmelidir. Çocuk fırça tutma yetisi kazanınca ona yaşına uygun fırça ve macun alınmalı ve diş fırçalama eğitimi verilmeli. İlk fırçalamalar takip edilmeli, çocuk fırçalamayı bitirdikten sonra yeterli temizlik yapılamadığı görüldüğünde çocuğa yardımcı olunmalıdır. Bu şekilde gerekirse birkaç ay diş fırçalamayı takip etmeliyiz. Çocuğun fırçalama alışkanlığının ve yeteneğinin gelişmesi her çocukta farklılık gösterebilir, bu noktada sabırlı olmalıyız. Bu hem süt diş dizisinin korunması için hem de ileriki yaşlarda ağız ve diş sağlığı için son derece önemlidir.
Süt dişinin önemsiz gibi görülmesi ve nasılsa düşecek yerine yenisi gelecek düşüncesi son derece yanlıştır. Evet süt dişleri zamanı geldiğinde düşecek ve yerini sürekli diş dizisi alacak fakat bakımsız süt dişleri maalesef ağızda kalması gereken süreyi dolduramadan çürüyüp ağrı yapacaktır. Ufak yaştaki bir çocuğun dişinin çürüyüp ağrı yapması ebeveynler için gerçekten çok zorlu bir süreçtir, hiç diş hekimi tecrübesi olmayan bir çocuğun tedavisi de çok zorlu olur. Çocuk zaten canı acıyorken dişine bir işlem yapılmasına izin vermeyecek , bunun yanında hem hekime hem de ailesine büyük zorluklar yaşatacaktır. Çocuğa tedavi yapılsa bile bazı süt dişlerini kurtarmak mümkün olmayabilir ve bunlar için diş çekimi gerekebilir. Bu şekilde, süt dişlerinin vaktinden önce çekilmesi çene yapısının gelişimini olumsuz etkileyecektir.
Diğer dişlerde kaymalar olacak ve diş dizisi çıkmaya devam ettikçe yeterli yer olmadığından dişlerde düzensizlikler ve çarpıklıklar ortaya çıkacaktır .Bu da sürekli diş dizisinin sıralanmasında sorunlara sebep olacağı için çocuğun ortodonti tedavisi görmesine sebep olacaktır. Tüm bu sorunları yaşamamak ve çocuğa küçük yaşta bu ağrı ve tecrübeleri yaşatmamak adına yapmamız gereken ağızda ilk diş görüldüğü zamandan itibaren diş bakımına başlamaktır. Ayrıca çocuklar mutlaka belirli aralıklarla pedodonti muayenesine götürülmelidir.
Böylece çocuğun ağız ve diş sağlığı en iyi şekilde korunmuş olur.
Gençler yaşları gereği en zararlı yiyecek ve içecekleri seçerler. Sağlıklı beslenmeleri ağız ve diş sağlığı için önemli olan ilk kuraldır. Dişler düzenli olarak doktorların tavsiye ettiği gibi günde 3 kez fırçalanmalıdır. Çocuklardaki gibi yerine yeni dişler gelmeyeceği için daha hassas davranılması şarttır. Tedavi söz konusu olan dişler varsa ilk fırsatta doktora başvurulmalıdır. Diş kaybı yaşamamak için maksimum önlem alınmalıdır. Kola gibi asitli içeceklerden de uzak durulmalıdır.
Yetişkinlerde ağız ve diş sağlığı her birey için diğerinden farklı olmaktadır. Erken yaşlardan başlayarak ağız ve diş sağlığına gerekli özeni gösteren, hekim tavsiyelerine uyum sağlayıp rutin kontrollerini aksatmayan kişiler ileriki yaşlarda da kendi doğal dişlerini kullanmaya devam edebilirken, bahsi geçen konularda yeteri özeni göstermeyen kişilerde ise erken yaşlarda diş çürükleri, diş eti problemleri ve sonucunda diş kayıpları görülebilmektedir. Bu yaşanan diş kayıplarını telafi etmek, kişinin hem estetik kaygılarını gidermek, hem de sindirim sisteminin sağlığını korumak için protez ve implant tedavilerinden faydalanılmaktadır.
Yetişkin kişilerde ağız diş sağlığının korunması sistemik hastalıklar açısından da son derece önemlidir.
Örneğin diyabet hastası bir kişinin diş eti çekilmesi problemi varsa ve tedavi edilmiyorsa, diyabetin kontrol altına alınmasında büyük zorluklar yaşanmaktadır.
Ayrıca kardiyovasküler hastalıkları bulunan kişiler ağız ve diş eti enfeksiyonlarından son derece olumsuz etkilenmektedir.
Yukarıdaki örneklerde olduğu gibi ileri yaşlarda ortaya çıkan bir çok sistemik hastalığın gidişatı ve tedavisindeki başarı ağız ve diş sağlığının durumu ile yakından ilişkilidir. Bu bilinçle hangi yaşta olursak olalım ağız bakımı ve ağız sağlığımıza maksimum özeni göstermeliyiz.
Ağız sağlığı günlük hayatımızı direkt olarak etkiler. Göz ardı edilen ağız bakımı, dayanılmaz ağrılara ve kokulara neden olabilir. Sosyal hayatınızı direkt olarak etkileyebilir.
Ağız ve diş sağlığı kontrollerinizi, 6 ay da bir olacak şekilde aksatmadan yapmalısınız.
Dişlerin düzenli olarak fırçalanması, ağızda yer alan bakterilerin yok olmasına, tortuların ve kalıntıların ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır. Bu nedenle çok önemlidir.
Ağız ve diş sağlığı , dişleriniz ve diş etlerinizin sağlıklı bir görünümde ve yapıda olması ile ilgilidir. Hedef ağız ve diş hastalıklarının olmasını engellemek ve genel sağlığını korumaktır.
Dişlerimizde komplikasyon ve hastalık olmasını önlemenin tek yolu dişleri fırçalamaktır. Dişlerimizi periyodik bir biçimde her gün en az 2 kez 2 dk süre ile fırçalamalıyız. Eğer bunu sağlarsak hem dişlerimizin güzel bir görünümde olmasını sağlarız hem de ağız ve diş sağlığımızı korumuş oluruz.